ÖZGEÇMİŞE BAK ÖZGELECEĞİNİ HAZIRLA

Üniversiteye yeni başlayanlar ya da yeni mezun olanlara iş başvuruları konusunda 80leri ve 90'ları hatta kısmen 2000'lerin başından bahsetsek herhalde ''ne kadar şanslymışız da haberimiz yokmuş'' diyeceklerdir.

ELİNİZDEKİ İMKANLARI DEĞERLENDİRİN
Şimdi kariyer sitelerinde bir kaç yüz bin olan iş ilanları 2000'lerin başında bir kaç bindi. Birazcık daha geriye gittiğimizde Hürriyet İK eki neredeyse gazeteden daha kalındı, şu anda bir kaç tuşla halledilen başvurular faksla yollanırdı. Muhtemelen iş bulma yöntemleri arasında hiç değişmeyen ve değişmeyecek tek şey Referans Yöntemi olacaktır.

Sadece işe başvuru yöntemleri değil daha bir çok konuda daha teknolojinin gelişmesi ile birlikte adaylar büyük avantajlar sağladılar. Örneğin başvurdukları firmayı daha iyi incelediler, facebook ve twitter sayfalarına bakarak mülakata gitmeden önce bilgi edindiler (bazı adaylar

BENİ DELEGE ETME

Sayın Patronum,

Geçenlerde gece geç saatlerde ofiste karşılaştığımızda yüzünüzdeki içten ve mutlu selamlaşmanız beni çok mutlu etti. Daha sonra başka departmandaki bir arkadaşımızdan bizim departmanı çok sevdiğinizi, ellerinden geleni değil fazlasını veriyorlar sözü ile takdirlerinizi belirtmişsiniz, ne mutlu bize.

Elimizden gelenin fazlasını vermeye ''çalıştığımız'' doğru ama karşılığı arzu ettiğimiz mi, işte orası biraz şüpheli. Mesai saatini geçirmemizin genelde sebebi yeterince verimli çalışamayışımız.

Değerli müdürümüzü de anlıyorum; hata istemediği için her işi kendi yapmak istiyor ya da en basit işi bile uzun uzun denetlemek istiyor. Ancak kendisinin unuttuğu bir şey var, tüm bu

DÜNYANIN EN İYİ 100 ÜNİVERSİTESİ

İngiltere merkezli haftalık dergi Times Higher Education tarafından yapılan dünyanın en iyi 100 üniversitesi sıralamasına muhtemelen bir çoğumuz 2012 ve 2013 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin girdiğini bilmeyiz.

Harvard Üniversitesi'nin birinciliği kimseye kaptırmadığı, çok sayıda Japon, Amerikan ve İngiliz üniversitelerinin olduğu Dünyanın En İyi 100 Üniversitesi Listesinde ODTÜ'nün *Boston Üniversitesi ve Bristol ve Osaka Üniversitesi gibi üniversitelerin önünde yer alması gerçekten gurur verici.

ABD 43 üniversitesini ilk 100'e sokarak geçilmesi zor bir skora sahip İngiltere 9, Avustralya 6, Almanya - Hollanda ve Japonya da 5 üniversite ile listede yer alıyor. Fransa'nın 4, *Hong Kong, Kanada ve İsveç'in 3, Singapur, Çin, İsviçre ve Kore'de 2şer üniversite ile ilk 100'de. Türkiye, Brezilya, İsrail, Rusya, Belçika ve Tayvan listede 1 üniversite ile yer alıyor.

Twitter'da sık sık; ''gelecek 5 yılda DÜNYANIN EN İYİ 100 ÜNİVERSİTESİ LİSTESİNDE TÜRKİYE'DEN 5 ÜNİVERSİTEDE YER ALMALI'' hedefi koymalıyız diye yazmıştık. Bunu Hollanda başarmış durumda. 16 milyonluk Hollanda'nın 5 Üniversite ile listede yer alması gerçekten dikkate değer.

Elbette bu hadi birisi hemen yapsın diyerek yapılacak bir iş değil. Herkesin ama herkesin kafa yorması gereken bir konu bu.

Ancak ilk yapılması gerekeni hemen söyleyebiliriz. Ezberleyen ve sadece sınavda başarılı olma sistemini terk edip, araştıran, merak eden ve önce öğrenmeyi öğreten bir sisteme geçiş yapılması gerekiyor. Hatta bu işe önce kendimizden başlamalı, çocuklarımızın neden, niye, nasıl sorularını üflemeden, boşver demeden, amma meraklı bu çocuk diyerek savuşturmadan cevaplamalıyız. Cevaptan emin olmadığımız soruları araştırıp çocuklarımıza anlatmayı alışkanlık edinemliyiz.

Bunların yanında şu televizyon denen canavara ayırdığımız süreyi biraz azaltıp, kitaba daha fazla zaman ayırmalıyız. Eğer dünya çapında üniversiteler çıkarmak ve dünya patent liginde yer almak istiyorsak bunları gözardı edemeyiz.

Televizyon kanallarıda gençler için eğitim ve kariyer programları hazırlayarak bu konuya büyük destek vermiş olacaklardır.

Türkiye'nin gelecek 5 sene içinde hem dünya patent liginde hem de dünyanın en iyi üniversiteleri arasında ilk 5'te olması dileğiyle.


** http://www.timeshighereducation.co.uk/world-university-rankings/2013/reputation-ranking/range/01-50

DİKKAT! ŞİRKETİNİZ İŞGÖRÜŞMESİNDE

Şimdi bir saniye durun ve hayal edin. CV'nizi gönderdiğiniz firma tarafından arandınız ve mülakata davet edildiniz. En şık kıyafetlerinizi giydiniz, cevap ve sorularınızın üstünden geçtiniz. Dikkat! mülakat başlıyor, yalnız bu sefer ufak bir fark var. Adaya sorduğunuz her soruya karşılık adayında da size bir sorusu var.

BU MÜLAKATA ŞİRKETİNİZ HAZIR MI :)) Karşısında özgüven patlaması içinde bir aday var.

O zaman başlayalım

- Yerimizi kolay buldunuz mu?
- Siz servis kullanıyorsunuz diye çağırdığınız adaylarında servis kullandığını mı sanıyorsunuz? Ne mülakata çağıran İK yetkilisi ne de danışmadaki bayan toplu taşıma ile buraya nasıl gelineceğini bilmiyorlardı. Biraz ilginç bir durum. Şirketçe meraksızsınız sanırım...

- İlanımızda neler ilginizi çekti, neden firmamıza başvuruda bulundunuz?
- Beni neden çağırdınız, CVimde neyi beğendiniz?

- Nasıl birisinizdir, mesela çabuk sinirlenir misiniz?
- Bu nasıl bir soru? Birlikte çalışacağım yönetici bağırıp, çağıran birisi mi? Öyle olmasa iyi olur :))

- İş ararken nelere öncelik verirsiniz?
- Adayı çağırırken özellikle aradığınız yetkinlikler nelerdir?

- 5 yıl sonra nerde olmak istiyorsunuz?
- 5 yıl sonra FİRMA nerde olmak istiyor? Biraz vizyonunuzla ilgili bilgi verir misiniz?

- Biraz kariyer planlarınızdan bahseder misiniz?
- Yetenek yönetimi uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

- Önceki işinizden neden ayrıldınız?
- Bu pozisyon neden açıldı. Ekibi mi genişletiyorsunuz, bu pozisyondaki arkadaş işten mi çıkarıldı yoksa istifa mı etti. Eğer işten ayrıldıysa neden ayrıldı?

-Biraz güçlü yönlerinizden bahseder misiniz?
-Firmanızın rakiplerinden ayrılan yönlerinden bahseder misiniz?

-Neden bu kadar çok iş değiştirdiniz?
-Neden şirketinizde bu kadar çok sirkülasyon var. 500 kişilik firma 3 sayfa ilan var

- Hangi yönlerinizi geliştirme gereği duyuyorsunuz?
- Firmanız (daha verimli olmak ve) çalışanların mutlu olması için neler yapıyor? Sizce firmanızın özellikle geliştirmesi gereken yanlar nelerdir?

- Referanslarda belirttiğiniz eski yöneticinizi arasak sizin  hakkınızda neler söyler?
- Bu pozisyondan ayrılmış olan arkadaşı arasam çalıştığı yönetici ve firmanız hakkında neler söyler? Ben daha iyi bir teklif aldığım için ayrıldım mı der yoksa aman kardeş bir daha yolun düşmesin mi der? İyi bir teklif aldığı için ayrılmışsa maaş politikanız rakiplere göre biraz düşük mü kalıyor?

-Sizce müşteri odaklı düşünebilmek ne demektir? Müşteri memnuniyeti nasıl sağlanır?
-Sizce çalışan memnuniyeti nasıl sağlanır?

-Firmamıza başvuru yapan diğer adaylardan sizce farkınız ne?
-Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nedir?

-Neden sizi işe alalım
-Neden firmanızda çalışayım?

-Sorduğunuz sorulara cevap vermek zorunda değilim
-Ben de sizin sorduğunuz sorulara cevap vermek zorunda değilim demek isterdim ama yemez :))


Bu mülakata biraz hayal karışmıştır :)